Çok akılcı bakacaksın. “Arkadaşım şöyle, böyle.” Arkadaşın senin beyninde gösteriliyor. HANGİSİ ARKADAŞIN, HANGİSİ DEĞİL AHİRETTE ANLAYACAKSIN. ARKADAŞLARININ BİRÇOĞUNUN ZOMBİ OLDUĞUNU ANLAYACAKSIN. Mesela “annem şöyle, babam böyle”. Annen, baban da zombi olabilir. Gerçekten ruhu üfürülmemiş insan olabilir.
Çoğunluğa bakıp insanlar sapıtıyorlar. Allah ayette diyor ki; “insanların çoğunluğuna uyacak olursan, seni Allah yolundan saptırırlar.” Çoğunluğa uymayacaksın. Bir Allah, bir sen. Kuran’a bakacaksın; bir Allah, bir sen. Samimi olarak Kuran'a bakıp Kuran'ı uygulayacaksın. Çoğunluğun ne yaptığı önemli değil.
Allah insanı zalim ve cahil yaratıyor. İnsanlar onun için, başkalarına bakıp hata yapıyor. “Şu imansız, şu anormal, şu sahtekar, bilmem ne” diyor. “İnsanlar zaten çoğu iman etmez” diyor Allah ayette. “İman edenlerin çoğu da Allah’a şirk koşmadan iman etmez” diyor. Bu Allah’ın hükmü. Bunda şaşacak bir şey yok.
Bütün dikkati, sevgiyi Allah’a vermek lazım.
O ömrü boyunca kasılarak gezmiş hanımların, ömür boyunca kasılarak gezmiş erkeklerin mezarın altındaki hallerini bir görse insanlar… Mesela ilk 20 gün sonra, ilk 30 gün sonra, ilk 50 gün sonra aldığı şekli bir görseler dünyaya hiçbir bağlılıkları kalmaz.
Kim vicdanlıysa Allah’tan yana oluyor. Kim vicdansızsa Allah’ı bırakıyor. Keyfinden yana oluyor. İki günlük dünyaya meylediyor.
Fıkıh sorunu mu? İman zafiyeti mi? İman zafiyeti. Bütün dünyanın sorunu budur. İman zafiyetidir.
Dünyada hiçbir şey yok. Net imtihan yeri, tam eğitim yeri dünya. Fakat Allah, aklı çok çok zayıf insanlar yaratıyor. Onları dünyaya sevdiriyor. İnsanlar da onlara bakınca aldanıyor.
DÜNYA GEÇİCİ. DÜNYAYA BAĞLANMAMAK LAZIM. Akıllı olmak lazım. Dünya kendini sevdirecek gibi oluyor ama akıllı bakılınca, metafizik bir ortamda yaşadığımızı anlıyoruz.
Makam, mevki hiç önemli değil; bir tabak yemek yiyoruz nihayetinde. Bilmem nerenin genel müdürü olmuş, hikâye onlar. Milletin gönlünde genel müdür olmak çok önemlidir.
Aynı yerde dekolte hanım da olacak. Aynı yerde çarşaflı hanım da olacak. Hepsine saygı duyacaksın. Hepsine değer vereceksin. Bunu da fiilen göstermek lazım.
İman etti mi fahişeliği biter. Yani ona yapışmış bir leke değil ki. İman edip, Kuran’a, imana sarıldın mı, tevbe ettin mi, o an, o konu kapanır. Nur gibi Müslüman’dır o. Yani üstüne yapışmış, ömür boyu çıkmayacak bir şey değildir.
Yanlış bir inanış olarak, erkeğin fahişelik yapmasını gurur verici bir şey olarak görüyorlar. Halbuki asıl aşağılayıcı olan odur. Kadın orada pasif, gariban konumunda. Erkeğin fahişelik yapması çok berbat bir şey.
Bir kadın kendisine saygı duyulduğunu, değer verildiğini anlarsa sevebilir.
İMANLA HER ŞEY ÇOK GÜZEL OLUR, ÇOK DEĞERLİ OLUR. O zaman insana saygı duyarsın, değer verirsin. Çünkü insan saygı duyulmadığını, değer verilmediğini anladığında sevgi yok olur, muhabbet yok olur.
ALLAH BİZİ İMANLA GÜZELLEŞTİRİYOR. Hayatımız güzel oluyor. Hayat değerli oluyor. Öbür türlü insanlar birbirinden tiksinirdi. İman olmasaydı hayat çok korkunç gelirdi.
Fahişelik sadece cinsel ilişkiyle olmaz. Allah’ın hükmünü uygulamadığında, gayri meşru şeyler yaptığında yine fahşa, fahiş iş yapmış olursun. Yine fahişe konumuna düşersin. Fahşa, yani yanlış olan şeyler, anormal olan şeyler.
Allah’ın rızası olmadan cennet olursa hiçbir anlamı olmaz. Cennetin güzel olmasının nedeni Allah’ın rızasıdır.
ALLAH’I SÜREKLİ KALBİNDE TUTMAK ZİKİRDİR. Zikir yanlış biliniyor olabilir. Yani sesli olarak sürekli “Allah, Allah” demek olarak zannediyorlar. ALLAH’I HAYALİNDE TUTMAK, AKLINDA TUTMAK, ALLAH’I SEVDİĞİNİ BİLMEK, ONUN ŞUURUNDA OLMAK, SÜREKLİ ALLAH’I KALBİNDEN GEÇİRMEK ZİKİRDİR.
Fuhuş yapanın etinde bir kir olur. Böyle bir donukluk ve kir. Üslubundan anlaşılır. Afif olan kadının yüzünde özel bir nur ve ışık, tatlılık olur.
Mümin kadınlarda iffetinden yüzünde bir nur olur, bir tatlılık olur. İnsan böyle derin muhabbet duyar ona. Bir hoşluk oluşur yüzünde. Heybet olur onlarda, Rahmani cazibe olur.